12-05-2017, Saat: 22:21
Gözlerinin ıslaklığı ile uyumuştu, Garip bi yer görmüştü rüyasında… ve orayı daha önce hiç görmemişti.. bilmediği gitmediği bi yerdi.. Kırmızı gökyüzü ile kaplıydı.. Boğa boynuzuna benzeyen boynuzlu bir binanın tepesinin tam ortasında gökyüzüne açılan bir penceresi vardı.. Sanki orasını izlemek için açılan bir pencereydi.. İçeriden gelen sesler.. Allahım bu feryatlar bu ölüm çığlıkları nasıl bu kadar fazla olabilirdi..
Başının döndüren bu korku dolu çığlıkların arasından sıyrılması nefes nefese kalarak uyanması sayesinde olmuş ve gözlerinin önünden gitmeyen o boynuzlu kalenin korkusunu hala yaşamaktaydı..
Neresiydi orası.. ? Ya o ses neydi o kadar çığlığın arasından..
Seeeen.. Lanetli Çocuk.. Sen hak ettiğin yerdesin.. Zayıf Güçsüz ve çelimsiz..
Aksakalına gidecek herzaman olduğu gibi ona yol göstermesini isteyecekti.. Aksakal bu, herşeyi yeteri kadar bilen birisiydi.. Nasıl olurda rüyasında bile olsa bu kadar aşağılanırdı ki..
Rüyasını anlattı Aksakala.. Derin derin düşündü aksakal..
Mırıldandı Aksakal.. Buraya kadarmış diyerek sessiz sessiz mırıldandı.. Buraya kadar olan ne olabilirdi ki.. Gözlerine baktı onun ve ;
--- Belki seni son defa görüyorum elinde insanlara zarar vermeyen sadece hırsını almakla yetindiğin onların canını da almadığın bir şekilde son defa görüyorum.. Kaderin seni çağırıyor, defalarca gitme diyeceğim ama gideceksin biliyorum.. Seni öldürmek zorunda kalmak ne kadar zor ve üzücü olacak benim için bunu düşünmek bile istemiyorum..
Bütün bunlar ne demek oluyor diye soracakken Aksakalın talimatıyla Şehir muhafızları tarafından kıskıvrak yakalanıyor.. Haykırıyor.. Neden.. Neden.. Neden… !! Hiçbir cevap kendisini bulmuyor.. Soğuk yüzlü muhafızlar , Ellerinde Aksakal tarafından verilmiş Muhafız baltalarının gölgesinde Zindana hapsediliyor..
Çıldırmak üzere Dişlerini gıcırdatan soğuk zindanın sebebini düşünürken gördüğü rüyanın korkusu soğuk zindandan daha çok titretiyor onu..
Rüyası gözlerinin Önünden bir an olsun gitmiyor..
Allahım Sen Aklımı Koru!!!! Bütün Bunlar Ne demek….
Başının döndüren bu korku dolu çığlıkların arasından sıyrılması nefes nefese kalarak uyanması sayesinde olmuş ve gözlerinin önünden gitmeyen o boynuzlu kalenin korkusunu hala yaşamaktaydı..
Neresiydi orası.. ? Ya o ses neydi o kadar çığlığın arasından..
Seeeen.. Lanetli Çocuk.. Sen hak ettiğin yerdesin.. Zayıf Güçsüz ve çelimsiz..
Aksakalına gidecek herzaman olduğu gibi ona yol göstermesini isteyecekti.. Aksakal bu, herşeyi yeteri kadar bilen birisiydi.. Nasıl olurda rüyasında bile olsa bu kadar aşağılanırdı ki..
Rüyasını anlattı Aksakala.. Derin derin düşündü aksakal..
Mırıldandı Aksakal.. Buraya kadarmış diyerek sessiz sessiz mırıldandı.. Buraya kadar olan ne olabilirdi ki.. Gözlerine baktı onun ve ;
--- Belki seni son defa görüyorum elinde insanlara zarar vermeyen sadece hırsını almakla yetindiğin onların canını da almadığın bir şekilde son defa görüyorum.. Kaderin seni çağırıyor, defalarca gitme diyeceğim ama gideceksin biliyorum.. Seni öldürmek zorunda kalmak ne kadar zor ve üzücü olacak benim için bunu düşünmek bile istemiyorum..
Bütün bunlar ne demek oluyor diye soracakken Aksakalın talimatıyla Şehir muhafızları tarafından kıskıvrak yakalanıyor.. Haykırıyor.. Neden.. Neden.. Neden… !! Hiçbir cevap kendisini bulmuyor.. Soğuk yüzlü muhafızlar , Ellerinde Aksakal tarafından verilmiş Muhafız baltalarının gölgesinde Zindana hapsediliyor..
Çıldırmak üzere Dişlerini gıcırdatan soğuk zindanın sebebini düşünürken gördüğü rüyanın korkusu soğuk zindandan daha çok titretiyor onu..
Rüyası gözlerinin Önünden bir an olsun gitmiyor..
Allahım Sen Aklımı Koru!!!! Bütün Bunlar Ne demek….