(08-02-2017, Saat: 01:36)_Alone_ Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Birinci Hikaye


Bizim hikayemiz biraz farklıydı onunla. Başkaları gibi değil benim hedefim yükseklerdeydi. WolfStark' dı benim hedefim.
En büyük aşklar nefretle başlar sözü vardır herkes bilir bizimkisi de o misal oldu. Tamamen nefretle başladı. Haksız yere mapus damlarına düştük lakin o benimle konuşmayı asla kesmedi biliyordum oda bir şeyler hissediyordu.
Zengin kız fakir oğlan misaliydi bizimkisi. Onun altında Adını bilmediğim derecede bir binek benim altımda İse Krion Zorbu.
Her şeyi gizemliydi onun giydiği eşyalar gibi kalbi düşünceleri. Yazdıklarına akıl sıra erdiremezdik mantığını hiç bir zaman anlayamadık çözemedik.
Ama mantıki değildi bizimkisi sevgiydi. Birde ejderha kılıcı vardı elinde onu ilk gördüğümde ancak bu kılıç bile onun güzelliğinin, o kızıl saçlarının, endamının önünde yok sayılacak dereceye düşüyordu.
Mapustaydık ne dediysek ona geri adım attıramadık çünkü dediğim dedik kararlı bir yapısı vardı. Belkide ben öyle anladım ama birazda naz yapıyordu farkındayım.
Hep Müslüm Gürses ten Affet şarkısını dinledim içeride. Affet beni gece vakti ay doğmuş süzülürken kısmını hep bağıra bağıra söyledim ve bir gece vakti çıktık mapus damlarından.
Bana aşkın tarifini sorsanız onun saçları derim. Ev topuzuna benzer hızlıca ve pretikçe bağlanmış o topuz bir insanın kişiliğine bu kadar mı Güneş açtırır.
Denildiği gibi sonbaharın sonunda bahar yok artık çünkü benim baharım onda gizli.
Gece gölgenin rahatına bakmak istiyorum ancak WolfStark tan gözümü alamıyorum.
Bana deli diyenin aklı mesela kime göre neye göre doğru biz sevdamızdan deli olduysak.
Söyleyin Aleyna Tilkiye gelsin aynı Şehir Kapısından geçsinler WolfStark la bakalım kimi parmakla gösterecekler.
O gizli evde kaybolsa ben kalbimin sesini dinler moroksuz bi şekilde evin bütün gizli bölmelerini keşfederim
İşte benim hedefim böyle yükseklerdeydi.
Ben geçmişimi çöpe attım özentiler karıştırmaya devam etsin. WolfStark sevgisi kalbimde olduğu sürece atlarım zorbuma basar giderim Hayaller çayırındaki Hırsız Canuteiye ve kalbimi çaldırdığımı söylerim.
Birde Anlagrisa bineği var hani şu sadece bayanların binebildiği. Her anlagrisanın doğuştan gelen yetilerinden biride WolfStark tır. En büyük hayalleri odur ve her Anlagrisanın hayali WolfStarkın bineği olmaktır.
İmkanım olsa onun yerinede uyurum ama bilirimki uyku bile onun güzelliğine güzellik katamaz.
Işıkları kapatın Güneşime gölge olun farketmez bilirim ki WolfStark ın ışığını kimse kapatamaz.
Feoda her savaşta sayısızca darbe aldım kar toplarına tutuldum ama sadece WolfStarka vuruldum ben.
Sen yemekten sonra içilen sigaranın en güzel saniyesisin.
Herkes hissediyor havaların soğuduğunu Feoda bile bazı magronların üşüdüğünü gördüm, herkeste bi sıcak el arama sevdası.. Bilmiyorlarki benim içimi ısıtan bir WolfStark sevdası var..
Yalan.. En mutlu sabahlar çokokremle değil, WolfStark la başlar.
Seninle bir kahve içsem bırak 40 yıl hatrı, 40 yıl gönlüm kalır sende..
WolfStarka olan sevgimi kilisede haykırsam bilirimki bütün hristiyan alemi secdeye gelir..
Seni kaybetme korkusu Alex in Feneri, Drogbanın Galatasaraydan gitmesiyle eşdeğer benim gözümde.
Deli gönlüm aşkı sevdi senin gözlerinde WolfStark ..
Ben zamana bırakmayıda onunla bırakmışım gerisi nedir ki gözümde..
Bir tek seni çift görmez benim gözlerim, Eşsiz sanar aklım..


Söyledikleri Gibi Gerçektende Feoda Aşk Başkaymış..

- TheWitcher - WolfStark



İKİNCİ HİKAYE

Basit, gökyüzünün şearanın ejderhaları tarafından griye boğulduğu bir gün..
ciğerlerim lanet iguaronların kokusuyla dolmuş! siyah kamar gemisinde bulduğum ilk kasanın üzerine çökmüşüm.
katil baltam dizlerimin arasında.. verdanyaya baskına giden gemi dalgalarla dans ettikçe. baltam dizlerimden kurtulacakmış gibi oluyordu. Sadece yorgun ve öfkeliydim.. Gemi limana yanaştı.. Korkak magronlardan ne beklersin? kimsecikler yok! sartnog askerlerinin çığlıklarını duydum uzaktan.. bir kadından bahsediyorlardı.. ırklarının sonu olacak o kadından.. hemen birini kellesini alıp diğerlerinin peşine koştum.zaman benimle oynuyordu sanki yetişemiyordum ben kovaladıkça onlar kaçıyordu baltam kana susamıştı koşar adımlarla malikanelerine yöneldim..... sanki ejderha tüm nefesini gözbebeklerine doldurmuştu O'nun.. Saç rengini şeara seçmiş, ten rengini şeara üflemişti bedenine.. tek başına saatlerce aciz magronlarla çarpışmış, hala da devam ediyordu. O '' rikka' ydı ''. Önce bir kaç dakika magronları sağa sola fırlatmasını izledim.. Sanki şearayla çarpışıyormuşcasına can veriyorlardı. daha kalabalık gelip daha fazla can veriyorlardı.. Çantamda atalarımın kanıyla yıkadığım bir kaç tomar, bir kaç iksir ve ciğerlerimde ejderhanın öfkesi vardı! ''onun yanında çarpışmayacaksam ne anlamı var bu savaşın?'' diye sordum kendi kendime. hemen baltamı kapıp atladım o magronların arasına! önce kabus, sonra godfather derken teker teker doğradım rikkanın bakışlarından güç alıp! biz sırt sırta verdikçe ejderhalar gökyüzünde beliriyordu. şeara bize kadeh kaldırıyordu uzaklardan, en uzaklardan!
o savaşın galibi oldu rikka.. benden daha güçlü çıktı.. yorgun ve yaşlı bu büyükbaba'yı kaplanının sırtına atıp çantasında ki magron kelleleriyle koyuldu yola.. siyah kamarın gıcırdayan kamarasında saatlerce yaralarımı sardı. gemi limana yaklaştığında korkak iguanalar kaçmaya başladı sağa sola, domino taşları gibi yıkıldılar rikka'yı görünce! rikkanın son yalnız yolculuğuydu belkide. Yaşlı Buyukbaba'nın yaralarını sarıp bir kaç iksir içirdi yaralı dudaklarından.. Göz göze geldiğimizi hatırlıyorum.. bana o iksirleri içerken iri gözleriyle cesur bir şekilde gözlerime bakışını hatırlıyorum.. Sanki feonun kurtarıcısıydı! son insandı sanki! ejderhaların terbiyecisiydi sanki! sonra o sert kadın gülümsedi! hayret ya şeara! ben dedi.. '' ben ''.. Rikka!. O gün feo farklı bir anlam kazandı bu yorgun ve yaşlı büyükbaba için.. baltamı bilerken karşımda kılıçlarını bileyen, benimde feonunda son umudu olan bir kadın rikka.. benimle bu sonsuz savaşta sırt sırta verecek kadın rikka.. Feonun en cesur aşkını bana tattıran kadın rikka!... 

Kılıçlarını bile!
tomarlarını büyüle!
iksirlerini atalarımızın kanlarıyla doldur rikka!

Nikah günümüzde, magron kellelerini almaya gideceğiz...!



Rikka & BuyukBaba




ÜÇÜNCÜ HİKAYE

Filmlere konu olacak, imkansız sandığımız her şey de aslında küçükte olsa bir ışık olduğunu bize hatırlatacak bir hikayemiz var, buda bizim hikayemiz; 


     Biliyor musunuz çoğu kişi yıldızların yalnız olduğunu söyler. Bence yıldızlar yalnız değillerdir. Yıldızlar birbirlerine birer yıldızmış gibi bakıyorlar ve bu büyünün bozulmasını istemedikleri için birbirlerinden uzak duruyorlar. Ama Ice Storm ve Hannibal diğer yıldızlar gibi olmadılar, kocaman Feo dünyasında birbirlerine kavuşacakları günü sabırsızlıkla bekleyen iki yıldız gibiydiler.

  

     Çat kapı gelen bir haber ile Ice Storm uzun yıllar önce hüsrana uğramış olan terk edilmiş mezarlıkta hortlak avına çıkar. Hannibal’ın hortlaklarla savaştığını ve kaybetmek üzere olduğunu gören Ice Storm hemen silahını eline alarak yardıma gider. Birlikte oldukları bu çetin savaşta zafer aldıklarında Hannibal, Ice Storm’a fena tutulur. Tabi ki yüce savaşçı Ice Storm, Hannibal’ın aşkına inanmaz. Bu durumda Hannibal’ın yapabileceği tek bir şey vardı, Ice Storm’a olan aşkını ikna etmekti. Feo dünyasının en iyi bitkicisi olan Hannibal, kimsenin elde edemeyeceği en nadir çiçekleri Ice Storm için topluyordu ve onu etkilemeye çalışıyordu. Ice Storm, aç gözlülüğe kapılarak yolladığı çiçekleri arttırmasını istedi ve ondan bitki karışımları istemeye başladı. Hannibal gariban, saf aşkıyla hediyeler yollamaya devam ediyordu derken Ice Storm bir gün büyük bir seyahat’a çıkar. Hannibal ona zarar gelmesinden korktuğu için silahlarını kuşanır ve Ice Storm’u takip etmeye başlar. Ice Storm zaman geçtikçe takip edildiğini anlar ve döner Hannibal’ı görür. Ona “Pis sapık defol git başımdan” der. Hannibal bu laf karşısında çok üzülür, hıçkıra hıçkıra ağlar ve tam gidecekken Ice storm’a kaos devinin saldırdığını görür. Hannibal canını hiçe sayarak gerçekten sevdiği Ice Storm'a yardıma koşar. Sevdiğine zarar gelecek korkusundan o kadar korkmuştur ki Feo’nun en güçlü yaratığını bir vuruşta iki'ye böler. Hannibal’ın yaptığının karşısında Ice Storm çok etkilenmiştir, kendini çok çaresiz hissederken Hannibal’ın onu kurtarması kalbini fethetmeye yetmiştir. Ice Storm bu durum karşısında Hannibal’ın aşkına inandığından dolayı ona evlilik teklif eder, ama yüzük alacak ve düğün yapacak paraları olmadığından dolayı Feo’nun en iyi bitkicisi ile en iyi jeologu birlikte çalışmaya başlarlar.

     



Ice Storm - Hannibal 


DÖRDÜNCÜ HİKAYE 

Gerçek bir hikayeden bahsedecem arkadaşlar sizinkiler kadar fantastik olmasa da benim için anısı büyük... Bir arkadaşla şakalaşıyorduk gerçek hayattan tanırım kendisini. Üniversite yeni başlamıştı o yıl kız esprileri döner ya hep kendisi yakın bir arkadaşı olan -BATI- ile çok uyumlu olacağımı söylemişti. Haliyle espriler döndü tamam neden olmasın diye ama arkadaşım durumu biraz fazla ciddiye aldı bizi bir araya getirdi zorla. Tabii onun haberi yok olanlardan ben sadece arkadaşının arkadaşıyım. Sonra baktım her gördüğümde nefesim kesiliyor terliyorum konuşamıyorum. Tavırları hareketleri esprileri o kadar benimle aynı ki. O bir haftalık gözlemlede arkadaşımın ne kadar haklı olduğunu anladım ve dedim hayatımın kadını burada. Tabii tanımadığın arkadaş arkadaşı olmaktan başka bir işe yaramadığın zamanlarda bir insanla iletişim kuramazsın ve haliyle durumu da çaktırmak istemiyorum kendisine. Güzelce bir plan yaptık biraz haince belki ama. Arkadaşıma -BATI- ya göstermesi için snap attım. Haliyle kız yanında yokken açtı ve kıza sana snap attı ama sen göremedin dedi. -BATI- da o zaman benim snapimi ver dedi. İlk adım tam istediğim gibi gitti snapten resimler atmaya sohbet etmeye başladık 1 hafta kadar. Ama çoğunlukla ne konuştuğumuzu unutuyorduk silindiği için. Ama telefonunu isteyecek kadar güzel bir plan yapamadım utançtan derken o bana attı numarasını call me maybe diye. O an itiraf ediyorum -BATI- ya brownie yapıyordum kapısına gidebilmek görebilmek için. Ss alamadım numarayı ve çekinerek tekrar istedim ama aptal dediğini hisseder gibiydim. Çünkü çevremdekiler öyle dedi... Neyse elimde numarası vardı ve bir adım daha ilerlemiştik. Ama konuşmalarımız günaydın iyi gecelerden ileri gitmiyordu. Derken de üzgün olduğunu öğrendim sanırım İzmir deki ailesini özlemiş ve gidemiyormuş. Aynı zamanda da başka biri bunu öğrenip sana bir koli çikolata getireyim mi demiş. Bak sen?! Hemen harekete geçmem gerektiğine karar verdim. Önemli bir anatomi sınavı vardı evine geç gidiyordu. Ben de oda arkadaşı sayesinde odasına Kadıköy deki meşhur çikolatacıdan gidip en sevdiği çikolataları aldım ve yatağına bıraktım üstüne de not koydum. Onu görünce bir an her şey değişti ve bendeki çekinme denen şey de kayboldu kalbine girebildim. Ardından kahve içmeye gittik yemekti derken artık yine güzel bir teklif aşamasının geldiğini anladım. Çünkü çevresindekiler beni buna zorluyordu. Ne zaman ne zaman diye diye... Yine bir plan hazırladık, -BATI- spordayken odasını balonlarla doldurduk 2 arkadaş ve oda arkadaşı. En güzel takımımı giydim. Konuşacaklarımı hazırladım. Arkadaşım asla "seni seviyorum" deme dedi haklı ilk şey söylenmez. Ama ben o odasına girince gözlerine dalıp her şeyi unuttum ve tek diyebildiğim "Seni seviyorum" oldu..!

Seni seviyorum küçük hikayemi efsanemize dönüştürdüğün için teşekkür ederim -BATI- !

-BraveHearT- & -BATI- 

BEŞİNCİ HİKAYE 

O zaman Hüzünlü bir aşk hikayesi diyoruz



Çok güzel bir kış gecesiydi, yakışıklımı yakışıklı bir genç vardı ismi Kinyn'di küçük yaşta anne babasını kaybetmişti.

Hayatın onun için bir anlamını olmadığını düşünüyor ve kendisini çok yanlız hissediyordu.Gencin bu duyguları onu kötür bir adam olmaya zorluyordu

Aslında çok iyi kalpli sevgi dolu biri olduğu halde o artık kötü biriydi.Eksik olan anne baba sevgisini belkide bu şekilde hırsını öfkesini ortaya çıkararak bastırmaya çalşıyordu.Hayat işte böyle birşey insanı hiç olmadığı bir insan haline getirebiliyor.Kış bitmek üzereydi ilk bahar kendini yavaş yavaş göstermeye başlamıştı.Ağaçlar çiçeklerini açmaya başlamış, bembeyaz örtü yavaş yavaş kaybolmuş yerini yemyeşil çimenler almıştı.Derken bir kız vardı "NeverMind" çok iyi kalpli güler yüzlü etrafındaki insanları güldürmeyi eğlendirmeyi seven tam bir iyilik meleğiydi o.Herşeyi dolu dolu yaşamayı severdi.Fakat bu kız kanser hastasıydı.Klerve Kasabasındaki herkes onu çok sever sayardı.Ama bu kızında yüzü aslında gülmüyordu.Bunu gören babası günden güne kahroluyor üzülüyordu ne yapacağını bilmiyordu babası.Nevermind kendini çok yanlız hisseditiği bir gece grandfort bölgesindeki deniz kenarına gider ve denizle sohbet etmeye başlar sürekli bir şeyler anlatırdı içini dökerdi denize.Ve tesadüfki Kinyn'de oradaydı denizin kenarındaki kayalıkların altında efkarlı efkarlı mırıldanarak şarkı söylüyordu ve elmas taşı topluyordu.Birden birisinin ona seslendiğini düşünerek Nevermind kafasını aşşağı eğdi ve Kinyn'i gördü şarkı söylüyordu ve sesi çok güzeldi.Hüzünlü bir şarkıydı bu NeverMind hemen anladı onun bir derdi olduğunu yaklaşıp derdini öğrenmek istedi ve yanına yaklaştı.-Hey oradaki.Kinyn sıçrayarak yerinden fırladı -sende kimsin burada ne arıyorsun bu saatte dedi.-tris ben her akşam buraya gelirim denizi seyrederim güzel avrat otu toplarım dedi.-Kinyn konuşmadı onunla ve oradan uzaklaşmaya çalıştı.Kinyn'den bir cevap alamayan NeverMind hey benimle konuşmayacakmısın neden kaçıyorsun dedi.Kinyn oralı bile olmadı.Kinyn artık NeverMind'in güzel yüreğinde bir kıvılcım oluşturmuştu.Ertesi akşam yine Kinyn'i görme hevesiyle yine denize gitti ve onu göremeyince üzülerek geri döndü.Günler monoton bir şekilde ilerlerken aradan tam 5 ay geçti ve 5 ay sonra NeverMind bir savaş sonrası 7.seviye travma aldı ve afk kaldı.2 gün boyunca afk kalan NeverMind neyseki durumu iyiydi.Klerve kasabasında İhalede 7.seviye yaralanma şifa iksiri ararken birde ne görsün Kinyn oradaydı.Yaralanmış oda yaralanma şifa iksiri arıyordu bunu gören NeverMind babasından müsade istedi "-baba sen şehire gidermisin benim halletmem gereken bir işim var sonra görüşürüz."diyerek durdu.Kinyn'in arkadaşlarına durumunu sordu o kavga etmişti ve ağır yaralanmıştı.Arkadaşları NeverMind'e Kinyn'in kötü biri olduğunu söylemişti ama onun polyanna yüreği bir türlü onun kötü biri olduğuna inanmıyordu.Sürekli düşünüyordu bu kadar güzel ve içten şarkı söyleyebilen birisi nasıl kötü olurdu.Derken NeverMind Kinyn'i gizli gizli kendini göstermeden sürekli ziyaret etti durumunu öğrendi.NeverMind onun iyileştiği gün onu yakaladı ve ona sen tanıdığım en kötü adamsın sana bir iş vermek istiyorum çok para veririm diyerek iş teklifi yaptı.Kinyn aldırmadı yine NeverMind ısrar ettikçe dahada sert davrandı Kinyn ama NEverMind o ne kadar sert davransada işte diyordu aradığım sert ve kötü adam bu işi yapsan yapsan sen yaparsın.Kinyn ne kadar kötüyü oynasada dayanamadı kabul etti.NeverMind ve Kinyn yavaş yavaş yürümeye başladılar.-Kinyn evet nedir bu iş bana biraz bundan bahset.-NeverMind Vurdalya Malikenesini göstererek orada bir arkadaşım var magronların saldırısı altında onu oradan kurtarmam gerek onun kurtarılması gerek bunu yapabilirmisin dedi.-Kinyn fazla konuşan biri değildi ve NeverMind'e evet anlamında kafasını salladı ve bu iş için zaman verdi.Derken o vakit geldi ve o sırada savaşan magronların olduğu kısma yöneldi.Kinyn NeverMind'in arkadaşının savaşına girdi ve kahramanca savaştı onu kucakladığı gibi fırladı Klerve kasabasına.NeverMind'in ona verdiği görevi yerine getirdi ve onu NeverMind'e götürdü.NeverMind ona çok teşekkür ederim dedi ve sarılmak istedi Kinyn izin vermedi ve oradan uzaklaştı.Fakat artık NeverMind'de Kinyn'in aklında bir yer edindi.Kinyn sanki ona aşık oluyordu.Bir gün NeverMind'i izlemek için onun her zaman gittiği yere Işık meydanına gitti ve ne görsün NeverMind Kinyn'in kurtardığı arkadaşının düğündeydi.Meydanda düğün vardı.Kinyn NeverMind' uzaktan izledi NeverMind gülerek dans ediyordu.Orada ona takılıp kaldı ve sadece onu izledi.Sevincini gülüşünü izledi uzaktan.Ve NeverMind onu gördü onu yanına çağırdı.Beraber dans etmye başladılar.Kinyn her zamanki sert ve ağır abi tutumuyla dans etmeye başladı birbirlerine bakararak dans ettiler.Babası uzaktan bir yerlerden onları izliyor ve onların sevincini paylaşıyordu kızının bu kadar mutlu olduğunu gören babası ağlayarak bir yandanda gülerek onları izlemeye devam etti.Düğün bittikten sonra NeverMind sıcak kalpli bir şekilde Kinyn'i yumuşatmaya çalıştı onunla sohbet etti Kinyn hala yumuşamamştı sert tavırları devam ediyordu ama en azından NeverMind'i azarlamıyordu onu dinliyordu.Kinyn'e yapmak istediklerini hayallerini anlatıyordu.-NeverMind bir gün magron bölgesine gitmek oradaki bitkilerden toplamak istiyorum,Karat dağlarının en tepesine çıkmak sadece ilk baharın ilk yağmuru yere düştüğü zaman ortaya çıkan şarkı söyleyen gorgulya'yı görmek istiyorum ve kasabadaki tüm çiftlerin evlenmesine yardımcı istiyordum diyerek hayallerini anlatmaya başladı.En sonunda kendisinin bir kanser hastası olduğunuda söyleyince Kinyn durdu ve ona baktı.Ne kadar kötü kalpli olmaya çalışsada onun kanser hastası olması bir nebze olsun Kinyn'i yumuşattı ve sana hayallerini gerçekleştirmen için yardım edebilirim istersen dedi.NeverMind dünden razıydı buna kabul etti.Kinyn ne kadar belli etmesede ondan hoşlanmaya başlamıştı.Bunu sadece kanser hastası olan birine yardım etmek olarak gösteren Kinyn zamanla ondan hoşlanmaya başlamıştı fakat bunu belli etmiyordu.Sırayla yaşadıkları kasabada çok uzaklarda bulunuan magron bölgesine gittiler deniz kıyısında bitki ve taş topladılar Kinyn NeverMind'i kucağına aldı fotoğraflar çekindiler.Kasabaya indikleri her gün bir çok kişinin düğününe katılıyor onların bu mutluluklarını paylaşıyorlardı.Son hayali olan Karat dağlarına çıkarken NeverMind tekrar Travma aldı ve Kinyn'e bu hayalinin gerçekleşemeyeğenini kendini iyi hissetmediğini söyledi.Kinyn onu dinlemedi -Hayır o gorgulya'Yı göreceğiz birazdan yağmur yağmaya başlayacak ve sana hiç birşey olmayacak merak etme diyerek onu kucağına aldı ve dağa tırmanmaya başladı.Çıktıkça çıktı en tepeye vardığında oradakilerden birisi onlara şöyle dedi-gorgulya'yı görmek istiyorsanız o çoktan dans etti ve gitti.Kinyn çok üzülmüştü NeverMind'in son hayaliydi o.Oradan uzaklaştılar ve Kinyn var gücüyle onu Klerve'ye götürdü.Arkadaşı Kinyn'e NeverMindin çok büyük bir travma aldğını ve sadece kasabanın dışında yetişen güçlü bir iksir ile bir müddet daha yaşayacağını bir mucize olması halinde ise iyileşeceğini ve bununda kesin olmadığını söyledi.Kinyn her şeyi göze alarak onu kasaba dışına götürdü ve NeverMind o iksirden içti.Saatler süren bekleyişten sonra.Güzel haberi alan Kinyn hemen NeverMind'e koşarak hüzünlü bir şekilde -NeverMind galiba son hayalinide benimle gerçekleştirebileceksin diyerek güldü.Ve ona evlenme teklif etti NeverMind iki sevinci bir arada yaşayarak kabul etti.çok güzel bir düğünle dünya evine girdiler.Son hayalinide sevdiği insanla gerçekleştiren NeverMind artık hiç kimseden korkmuyordu.Bir gün Kinyn'in düşmanlarından birisi NeverMinde zede ve gülle attı.Bombacı güllesi ve cehennem zedesiydi bu.Kolay kolay çıkarılamayan çok masraflı bir gülle ve zedeydi bunlar.Kinyn çok gururlu bir genç olduğu için kimseden borç istemedi gülle ve zedeyi çıkaramadılar ve Kinyn çok büyük bir yemin etti bunun intikamını alacaktı.Artık yaşamasının tek sebebi alacağı intikamıydı.Aradı aradı en sonunda o gülle ve zedeyi atan kişiyi buldu elindeki tüm morokları cesur luan kaplanını saldı, aklına sürekli NeverMind geliyor geldikçe dahada hırslanıyordu Kinyn ve saatler süren bir savaş sonunda Kinyn 2 bombacı güllesi ve Cehennem zedesi alarak savaşı kazandı kötü adamın kellesini aldı.Fakat Kinyn hareket kısıtlılığından orada kaldı. ve magronlar tarafından haince saldırılar alan Kinyn oracıkta diz çökmüş ve sonusa dek gözlerini Feo dünyasına kapatmıştı.Kinyn'den haber alamayan NeverMind'in içine doğmuştu sanki Kinyn'in ölümü o da günler sonra bu üzüntüye dayanamayarak Klerve Kasabası'ndaki Yer altı mağarasına giderek intihar etti ve Bu hikayede burada bitti.


NeverMind & Kinyn

(08-02-2017, Saat: 01:53)sImyacI Adlı Kullanıcıdan Alıntı:

(08-02-2017, Saat: 01:36)_Alone_ Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Birinci Hikaye


Bizim hikayemiz biraz farklıydı onunla. Başkaları gibi değil benim hedefim yükseklerdeydi. WolfStark' dı benim hedefim.
En büyük aşklar nefretle başlar sözü vardır herkes bilir bizimkisi de o misal oldu. Tamamen nefretle başladı. Haksız yere mapus damlarına düştük lakin o benimle konuşmayı asla kesmedi biliyordum oda bir şeyler hissediyordu.
Zengin kız fakir oğlan misaliydi bizimkisi. Onun altında Adını bilmediğim derecede bir binek benim altımda İse Krion Zorbu.
Her şeyi gizemliydi onun giydiği eşyalar gibi kalbi düşünceleri. Yazdıklarına akıl sıra erdiremezdik mantığını hiç bir zaman anlayamadık çözemedik.
Ama mantıki değildi bizimkisi sevgiydi. Birde ejderha kılıcı vardı elinde onu ilk gördüğümde ancak bu kılıç bile onun güzelliğinin, o kızıl saçlarının, endamının önünde yok sayılacak dereceye düşüyordu.
Mapustaydık ne dediysek ona geri adım attıramadık çünkü dediğim dedik kararlı bir yapısı vardı. Belkide ben öyle anladım ama birazda naz yapıyordu farkındayım.
Hep Müslüm Gürses ten Affet şarkısını dinledim içeride. Affet beni gece vakti ay doğmuş süzülürken kısmını hep bağıra bağıra söyledim ve bir gece vakti çıktık mapus damlarından.
Bana aşkın tarifini sorsanız onun saçları derim. Ev topuzuna benzer hızlıca ve pretikçe bağlanmış o topuz bir insanın kişiliğine bu kadar mı Güneş açtırır.
Denildiği gibi sonbaharın sonunda bahar yok artık çünkü benim baharım onda gizli.
Gece gölgenin rahatına bakmak istiyorum ancak WolfStark tan gözümü alamıyorum.
Bana deli diyenin aklı mesela kime göre neye göre doğru biz sevdamızdan deli olduysak.
Söyleyin Aleyna Tilkiye gelsin aynı Şehir Kapısından geçsinler WolfStark la bakalım kimi parmakla gösterecekler.
O gizli evde kaybolsa ben kalbimin sesini dinler moroksuz bi şekilde evin bütün gizli bölmelerini keşfederim
İşte benim hedefim böyle yükseklerdeydi.
Ben geçmişimi çöpe attım özentiler karıştırmaya devam etsin. WolfStark sevgisi kalbimde olduğu sürece atlarım zorbuma basar giderim Hayaller çayırındaki Hırsız Canuteiye ve kalbimi çaldırdığımı söylerim.
Birde Anlagrisa bineği var hani şu sadece bayanların binebildiği. Her anlagrisanın doğuştan gelen yetilerinden biride WolfStark tır. En büyük hayalleri odur ve her Anlagrisanın hayali WolfStarkın bineği olmaktır.
İmkanım olsa onun yerinede uyurum ama bilirimki uyku bile onun güzelliğine güzellik katamaz.
Işıkları kapatın Güneşime gölge olun farketmez bilirim ki WolfStark ın ışığını kimse kapatamaz.
Feoda her savaşta sayısızca darbe aldım kar toplarına tutuldum ama sadece WolfStarka vuruldum ben.
Sen yemekten sonra içilen sigaranın en güzel saniyesisin.
Herkes hissediyor havaların soğuduğunu Feoda bile bazı magronların üşüdüğünü gördüm, herkeste bi sıcak el arama sevdası.. Bilmiyorlarki benim içimi ısıtan bir WolfStark sevdası var..
Yalan.. En mutlu sabahlar çokokremle değil, WolfStark la başlar.
Seninle bir kahve içsem bırak 40 yıl hatrı, 40 yıl gönlüm kalır sende..
WolfStarka olan sevgimi kilisede haykırsam bilirimki bütün hristiyan alemi secdeye gelir..
Seni kaybetme korkusu Alex in Feneri, Drogbanın Galatasaraydan gitmesiyle eşdeğer benim gözümde.
Deli gönlüm aşkı sevdi senin gözlerinde WolfStark ..
Ben zamana bırakmayıda onunla bırakmışım gerisi nedir ki gözümde..
Bir tek seni çift görmez benim gözlerim, Eşsiz sanar aklım..


Söyledikleri Gibi Gerçektende Feoda Aşk Başkaymış..

- TheWitcher - WolfStark



İKİNCİ HİKAYE

Basit, gökyüzünün şearanın ejderhaları tarafından griye boğulduğu bir gün..
ciğerlerim lanet iguaronların kokusuyla dolmuş! siyah kamar gemisinde bulduğum ilk kasanın üzerine çökmüşüm.
katil baltam dizlerimin arasında.. verdanyaya baskına giden gemi dalgalarla dans ettikçe. baltam dizlerimden kurtulacakmış gibi oluyordu. Sadece yorgun ve öfkeliydim.. Gemi limana yanaştı.. Korkak magronlardan ne beklersin? kimsecikler yok! sartnog askerlerinin çığlıklarını duydum uzaktan.. bir kadından bahsediyorlardı.. ırklarının sonu olacak o kadından.. hemen birini kellesini alıp diğerlerinin peşine koştum.zaman benimle oynuyordu sanki yetişemiyordum ben kovaladıkça onlar kaçıyordu baltam kana susamıştı koşar adımlarla malikanelerine yöneldim..... sanki ejderha tüm nefesini gözbebeklerine doldurmuştu O'nun.. Saç rengini şeara seçmiş, ten rengini şeara üflemişti bedenine.. tek başına saatlerce aciz magronlarla çarpışmış, hala da devam ediyordu. O '' rikka' ydı ''. Önce bir kaç dakika magronları sağa sola fırlatmasını izledim.. Sanki şearayla çarpışıyormuşcasına can veriyorlardı. daha kalabalık gelip daha fazla can veriyorlardı.. Çantamda atalarımın kanıyla yıkadığım bir kaç tomar, bir kaç iksir ve ciğerlerimde ejderhanın öfkesi vardı! ''onun yanında çarpışmayacaksam ne anlamı var bu savaşın?'' diye sordum kendi kendime. hemen baltamı kapıp atladım o magronların arasına! önce kabus, sonra godfather derken teker teker doğradım rikkanın bakışlarından güç alıp! biz sırt sırta verdikçe ejderhalar gökyüzünde beliriyordu. şeara bize kadeh kaldırıyordu uzaklardan, en uzaklardan!
o savaşın galibi oldu rikka.. benden daha güçlü çıktı.. yorgun ve yaşlı bu büyükbaba'yı kaplanının sırtına atıp çantasında ki magron kelleleriyle koyuldu yola.. siyah kamarın gıcırdayan kamarasında saatlerce yaralarımı sardı. gemi limana yaklaştığında korkak iguanalar kaçmaya başladı sağa sola, domino taşları gibi yıkıldılar rikka'yı görünce! rikkanın son yalnız yolculuğuydu belkide. Yaşlı Buyukbaba'nın yaralarını sarıp bir kaç iksir içirdi yaralı dudaklarından.. Göz göze geldiğimizi hatırlıyorum.. bana o iksirleri içerken iri gözleriyle cesur bir şekilde gözlerime bakışını hatırlıyorum.. Sanki feonun kurtarıcısıydı! son insandı sanki! ejderhaların terbiyecisiydi sanki! sonra o sert kadın gülümsedi! hayret ya şeara! ben dedi.. '' ben ''.. Rikka!. O gün feo farklı bir anlam kazandı bu yorgun ve yaşlı büyükbaba için.. baltamı bilerken karşımda kılıçlarını bileyen, benimde feonunda son umudu olan bir kadın rikka.. benimle bu sonsuz savaşta sırt sırta verecek kadın rikka.. Feonun en cesur aşkını bana tattıran kadın rikka!... 

Kılıçlarını bile!
tomarlarını büyüle!
iksirlerini atalarımızın kanlarıyla doldur rikka!

Nikah günümüzde, magron kellelerini almaya gideceğiz...!



Rikka & BuyukBaba




ÜÇÜNCÜ HİKAYE

Filmlere konu olacak, imkansız sandığımız her şey de aslında küçükte olsa bir ışık olduğunu bize hatırlatacak bir hikayemiz var, buda bizim hikayemiz; 


     Biliyor musunuz çoğu kişi yıldızların yalnız olduğunu söyler. Bence yıldızlar yalnız değillerdir. Yıldızlar birbirlerine birer yıldızmış gibi bakıyorlar ve bu büyünün bozulmasını istemedikleri için birbirlerinden uzak duruyorlar. Ama Ice Storm ve Hannibal diğer yıldızlar gibi olmadılar, kocaman Feo dünyasında birbirlerine kavuşacakları günü sabırsızlıkla bekleyen iki yıldız gibiydiler.

  

     Çat kapı gelen bir haber ile Ice Storm uzun yıllar önce hüsrana uğramış olan terk edilmiş mezarlıkta hortlak avına çıkar. Hannibal’ın hortlaklarla savaştığını ve kaybetmek üzere olduğunu gören Ice Storm hemen silahını eline alarak yardıma gider. Birlikte oldukları bu çetin savaşta zafer aldıklarında Hannibal, Ice Storm’a fena tutulur. Tabi ki yüce savaşçı Ice Storm, Hannibal’ın aşkına inanmaz. Bu durumda Hannibal’ın yapabileceği tek bir şey vardı, Ice Storm’a olan aşkını ikna etmekti. Feo dünyasının en iyi bitkicisi olan Hannibal, kimsenin elde edemeyeceği en nadir çiçekleri Ice Storm için topluyordu ve onu etkilemeye çalışıyordu. Ice Storm, aç gözlülüğe kapılarak yolladığı çiçekleri arttırmasını istedi ve ondan bitki karışımları istemeye başladı. Hannibal gariban, saf aşkıyla hediyeler yollamaya devam ediyordu derken Ice Storm bir gün büyük bir seyahat’a çıkar. Hannibal ona zarar gelmesinden korktuğu için silahlarını kuşanır ve Ice Storm’u takip etmeye başlar. Ice Storm zaman geçtikçe takip edildiğini anlar ve döner Hannibal’ı görür. Ona “Pis sapık defol git başımdan” der. Hannibal bu laf karşısında çok üzülür, hıçkıra hıçkıra ağlar ve tam gidecekken Ice storm’a kaos devinin saldırdığını görür. Hannibal canını hiçe sayarak gerçekten sevdiği Ice Storm'a yardıma koşar. Sevdiğine zarar gelecek korkusundan o kadar korkmuştur ki Feo’nun en güçlü yaratığını bir vuruşta iki'ye böler. Hannibal’ın yaptığının karşısında Ice Storm çok etkilenmiştir, kendini çok çaresiz hissederken Hannibal’ın onu kurtarması kalbini fethetmeye yetmiştir. Ice Storm bu durum karşısında Hannibal’ın aşkına inandığından dolayı ona evlilik teklif eder, ama yüzük alacak ve düğün yapacak paraları olmadığından dolayı Feo’nun en iyi bitkicisi ile en iyi jeologu birlikte çalışmaya başlarlar.

     



Ice Storm - Hannibal 


DÖRDÜNCÜ HİKAYE 

Gerçek bir hikayeden bahsedecem arkadaşlar sizinkiler kadar fantastik olmasa da benim için anısı büyük... Bir arkadaşla şakalaşıyorduk gerçek hayattan tanırım kendisini. Üniversite yeni başlamıştı o yıl kız esprileri döner ya hep kendisi yakın bir arkadaşı olan -BATI- ile çok uyumlu olacağımı söylemişti. Haliyle espriler döndü tamam neden olmasın diye ama arkadaşım durumu biraz fazla ciddiye aldı bizi bir araya getirdi zorla. Tabii onun haberi yok olanlardan ben sadece arkadaşının arkadaşıyım. Sonra baktım her gördüğümde nefesim kesiliyor terliyorum konuşamıyorum. Tavırları hareketleri esprileri o kadar benimle aynı ki. O bir haftalık gözlemlede arkadaşımın ne kadar haklı olduğunu anladım ve dedim hayatımın kadını burada. Tabii tanımadığın arkadaş arkadaşı olmaktan başka bir işe yaramadığın zamanlarda bir insanla iletişim kuramazsın ve haliyle durumu da çaktırmak istemiyorum kendisine. Güzelce bir plan yaptık biraz haince belki ama. Arkadaşıma -BATI- ya göstermesi için snap attım. Haliyle kız yanında yokken açtı ve kıza sana snap attı ama sen göremedin dedi. -BATI- da o zaman benim snapimi ver dedi. İlk adım tam istediğim gibi gitti snapten resimler atmaya sohbet etmeye başladık 1 hafta kadar. Ama çoğunlukla ne konuştuğumuzu unutuyorduk silindiği için. Ama telefonunu isteyecek kadar güzel bir plan yapamadım utançtan derken o bana attı numarasını call me maybe diye. O an itiraf ediyorum -BATI- ya brownie yapıyordum kapısına gidebilmek görebilmek için. Ss alamadım numarayı ve çekinerek tekrar istedim ama aptal dediğini hisseder gibiydim. Çünkü çevremdekiler öyle dedi... Neyse elimde numarası vardı ve bir adım daha ilerlemiştik. Ama konuşmalarımız günaydın iyi gecelerden ileri gitmiyordu. Derken de üzgün olduğunu öğrendim sanırım İzmir deki ailesini özlemiş ve gidemiyormuş. Aynı zamanda da başka biri bunu öğrenip sana bir koli çikolata getireyim mi demiş. Bak sen?! Hemen harekete geçmem gerektiğine karar verdim. Önemli bir anatomi sınavı vardı evine geç gidiyordu. Ben de oda arkadaşı sayesinde odasına Kadıköy deki meşhur çikolatacıdan gidip en sevdiği çikolataları aldım ve yatağına bıraktım üstüne de not koydum. Onu görünce bir an her şey değişti ve bendeki çekinme denen şey de kayboldu kalbine girebildim. Ardından kahve içmeye gittik yemekti derken artık yine güzel bir teklif aşamasının geldiğini anladım. Çünkü çevresindekiler beni buna zorluyordu. Ne zaman ne zaman diye diye... Yine bir plan hazırladık, -BATI- spordayken odasını balonlarla doldurduk 2 arkadaş ve oda arkadaşı. En güzel takımımı giydim. Konuşacaklarımı hazırladım. Arkadaşım asla "seni seviyorum" deme dedi haklı ilk şey söylenmez. Ama ben o odasına girince gözlerine dalıp her şeyi unuttum ve tek diyebildiğim "Seni seviyorum" oldu..!

Seni seviyorum küçük hikayemi efsanemize dönüştürdüğün için teşekkür ederim -BATI- !

-BraveHearT- & -BATI- 

BEŞİNCİ HİKAYE 

O zaman Hüzünlü bir aşk hikayesi diyoruz



Çok güzel bir kış gecesiydi, yakışıklımı yakışıklı bir genç vardı ismi Kinyn'di küçük yaşta anne babasını kaybetmişti.

Hayatın onun için bir anlamını olmadığını düşünüyor ve kendisini çok yanlız hissediyordu.Gencin bu duyguları onu kötür bir adam olmaya zorluyordu

Aslında çok iyi kalpli sevgi dolu biri olduğu halde o artık kötü biriydi.Eksik olan anne baba sevgisini belkide bu şekilde hırsını öfkesini ortaya çıkararak bastırmaya çalşıyordu.Hayat işte böyle birşey insanı hiç olmadığı bir insan haline getirebiliyor.Kış bitmek üzereydi ilk bahar kendini yavaş yavaş göstermeye başlamıştı.Ağaçlar çiçeklerini açmaya başlamış, bembeyaz örtü yavaş yavaş kaybolmuş yerini yemyeşil çimenler almıştı.Derken bir kız vardı "NeverMind" çok iyi kalpli güler yüzlü etrafındaki insanları güldürmeyi eğlendirmeyi seven tam bir iyilik meleğiydi o.Herşeyi dolu dolu yaşamayı severdi.Fakat bu kız kanser hastasıydı.Klerve Kasabasındaki herkes onu çok sever sayardı.Ama bu kızında yüzü aslında gülmüyordu.Bunu gören babası günden güne kahroluyor üzülüyordu ne yapacağını bilmiyordu babası.Nevermind kendini çok yanlız hisseditiği bir gece grandfort bölgesindeki deniz kenarına gider ve denizle sohbet etmeye başlar sürekli bir şeyler anlatırdı içini dökerdi denize.Ve tesadüfki Kinyn'de oradaydı denizin kenarındaki kayalıkların altında efkarlı efkarlı mırıldanarak şarkı söylüyordu ve elmas taşı topluyordu.Birden birisinin ona seslendiğini düşünerek Nevermind kafasını aşşağı eğdi ve Kinyn'i gördü şarkı söylüyordu ve sesi çok güzeldi.Hüzünlü bir şarkıydı bu NeverMind hemen anladı onun bir derdi olduğunu yaklaşıp derdini öğrenmek istedi ve yanına yaklaştı.-Hey oradaki.Kinyn sıçrayarak yerinden fırladı -sende kimsin burada ne arıyorsun bu saatte dedi.-tris ben her akşam buraya gelirim denizi seyrederim güzel avrat otu toplarım dedi.-Kinyn konuşmadı onunla ve oradan uzaklaşmaya çalıştı.Kinyn'den bir cevap alamayan NeverMind hey benimle konuşmayacakmısın neden kaçıyorsun dedi.Kinyn oralı bile olmadı.Kinyn artık NeverMind'in güzel yüreğinde bir kıvılcım oluşturmuştu.Ertesi akşam yine Kinyn'i görme hevesiyle yine denize gitti ve onu göremeyince üzülerek geri döndü.Günler monoton bir şekilde ilerlerken aradan tam 5 ay geçti ve 5 ay sonra NeverMind bir savaş sonrası 7.seviye travma aldı ve afk kaldı.2 gün boyunca afk kalan NeverMind neyseki durumu iyiydi.Klerve kasabasında İhalede 7.seviye yaralanma şifa iksiri ararken birde ne görsün Kinyn oradaydı.Yaralanmış oda yaralanma şifa iksiri arıyordu bunu gören NeverMind babasından müsade istedi "-baba sen şehire gidermisin benim halletmem gereken bir işim var sonra görüşürüz."diyerek durdu.Kinyn'in arkadaşlarına durumunu sordu o kavga etmişti ve ağır yaralanmıştı.Arkadaşları NeverMind'e Kinyn'in kötü biri olduğunu söylemişti ama onun polyanna yüreği bir türlü onun kötü biri olduğuna inanmıyordu.Sürekli düşünüyordu bu kadar güzel ve içten şarkı söyleyebilen birisi nasıl kötü olurdu.Derken NeverMind Kinyn'i gizli gizli kendini göstermeden sürekli ziyaret etti durumunu öğrendi.NeverMind onun iyileştiği gün onu yakaladı ve ona sen tanıdığım en kötü adamsın sana bir iş vermek istiyorum çok para veririm diyerek iş teklifi yaptı.Kinyn aldırmadı yine NeverMind ısrar ettikçe dahada sert davrandı Kinyn ama NEverMind o ne kadar sert davransada işte diyordu aradığım sert ve kötü adam bu işi yapsan yapsan sen yaparsın.Kinyn ne kadar kötüyü oynasada dayanamadı kabul etti.NeverMind ve Kinyn yavaş yavaş yürümeye başladılar.-Kinyn evet nedir bu iş bana biraz bundan bahset.-NeverMind Vurdalya Malikenesini göstererek orada bir arkadaşım var magronların saldırısı altında onu oradan kurtarmam gerek onun kurtarılması gerek bunu yapabilirmisin dedi.-Kinyn fazla konuşan biri değildi ve NeverMind'e evet anlamında kafasını salladı ve bu iş için zaman verdi.Derken o vakit geldi ve o sırada savaşan magronların olduğu kısma yöneldi.Kinyn NeverMind'in arkadaşının savaşına girdi ve kahramanca savaştı onu kucakladığı gibi fırladı Klerve kasabasına.NeverMind'in ona verdiği görevi yerine getirdi ve onu NeverMind'e götürdü.NeverMind ona çok teşekkür ederim dedi ve sarılmak istedi Kinyn izin vermedi ve oradan uzaklaştı.Fakat artık NeverMind'de Kinyn'in aklında bir yer edindi.Kinyn sanki ona aşık oluyordu.Bir gün NeverMind'i izlemek için onun her zaman gittiği yere Işık meydanına gitti ve ne görsün NeverMind Kinyn'in kurtardığı arkadaşının düğündeydi.Meydanda düğün vardı.Kinyn NeverMind' uzaktan izledi NeverMind gülerek dans ediyordu.Orada ona takılıp kaldı ve sadece onu izledi.Sevincini gülüşünü izledi uzaktan.Ve NeverMind onu gördü onu yanına çağırdı.Beraber dans etmye başladılar.Kinyn her zamanki sert ve ağır abi tutumuyla dans etmeye başladı birbirlerine bakararak dans ettiler.Babası uzaktan bir yerlerden onları izliyor ve onların sevincini paylaşıyordu kızının bu kadar mutlu olduğunu gören babası ağlayarak bir yandanda gülerek onları izlemeye devam etti.Düğün bittikten sonra NeverMind sıcak kalpli bir şekilde Kinyn'i yumuşatmaya çalıştı onunla sohbet etti Kinyn hala yumuşamamştı sert tavırları devam ediyordu ama en azından NeverMind'i azarlamıyordu onu dinliyordu.Kinyn'e yapmak istediklerini hayallerini anlatıyordu.-NeverMind bir gün magron bölgesine gitmek oradaki bitkilerden toplamak istiyorum,Karat dağlarının en tepesine çıkmak sadece ilk baharın ilk yağmuru yere düştüğü zaman ortaya çıkan şarkı söyleyen gorgulya'yı görmek istiyorum ve kasabadaki tüm çiftlerin evlenmesine yardımcı istiyordum diyerek hayallerini anlatmaya başladı.En sonunda kendisinin bir kanser hastası olduğunuda söyleyince Kinyn durdu ve ona baktı.Ne kadar kötü kalpli olmaya çalışsada onun kanser hastası olması bir nebze olsun Kinyn'i yumuşattı ve sana hayallerini gerçekleştirmen için yardım edebilirim istersen dedi.NeverMind dünden razıydı buna kabul etti.Kinyn ne kadar belli etmesede ondan hoşlanmaya başlamıştı.Bunu sadece kanser hastası olan birine yardım etmek olarak gösteren Kinyn zamanla ondan hoşlanmaya başlamıştı fakat bunu belli etmiyordu.Sırayla yaşadıkları kasabada çok uzaklarda bulunuan magron bölgesine gittiler deniz kıyısında bitki ve taş topladılar Kinyn NeverMind'i kucağına aldı fotoğraflar çekindiler.Kasabaya indikleri her gün bir çok kişinin düğününe katılıyor onların bu mutluluklarını paylaşıyorlardı.Son hayali olan Karat dağlarına çıkarken NeverMind tekrar Travma aldı ve Kinyn'e bu hayalinin gerçekleşemeyeğenini kendini iyi hissetmediğini söyledi.Kinyn onu dinlemedi -Hayır o gorgulya'Yı göreceğiz birazdan yağmur yağmaya başlayacak ve sana hiç birşey olmayacak merak etme diyerek onu kucağına aldı ve dağa tırmanmaya başladı.Çıktıkça çıktı en tepeye vardığında oradakilerden birisi onlara şöyle dedi-gorgulya'yı görmek istiyorsanız o çoktan dans etti ve gitti.Kinyn çok üzülmüştü NeverMind'in son hayaliydi o.Oradan uzaklaştılar ve Kinyn var gücüyle onu Klerve'ye götürdü.Arkadaşı Kinyn'e NeverMindin çok büyük bir travma aldğını ve sadece kasabanın dışında yetişen güçlü bir iksir ile bir müddet daha yaşayacağını bir mucize olması halinde ise iyileşeceğini ve bununda kesin olmadığını söyledi.Kinyn her şeyi göze alarak onu kasaba dışına götürdü ve NeverMind o iksirden içti.Saatler süren bekleyişten sonra.Güzel haberi alan Kinyn hemen NeverMind'e koşarak hüzünlü bir şekilde -NeverMind galiba son hayalinide benimle gerçekleştirebileceksin diyerek güldü.Ve ona evlenme teklif etti NeverMind iki sevinci bir arada yaşayarak kabul etti.çok güzel bir düğünle dünya evine girdiler.Son hayalinide sevdiği insanla gerçekleştiren NeverMind artık hiç kimseden korkmuyordu.Bir gün Kinyn'in düşmanlarından birisi NeverMinde zede ve gülle attı.Bombacı güllesi ve cehennem zedesiydi bu.Kolay kolay çıkarılamayan çok masraflı bir gülle ve zedeydi bunlar.Kinyn çok gururlu bir genç olduğu için kimseden borç istemedi gülle ve zedeyi çıkaramadılar ve Kinyn çok büyük bir yemin etti bunun intikamını alacaktı.Artık yaşamasının tek sebebi alacağı intikamıydı.Aradı aradı en sonunda o gülle ve zedeyi atan kişiyi buldu elindeki tüm morokları cesur luan kaplanını saldı, aklına sürekli NeverMind geliyor geldikçe dahada hırslanıyordu Kinyn ve saatler süren bir savaş sonunda Kinyn 2 bombacı güllesi ve Cehennem zedesi alarak savaşı kazandı kötü adamın kellesini aldı.Fakat Kinyn hareket kısıtlılığından orada kaldı. ve magronlar tarafından haince saldırılar alan Kinyn oracıkta diz çökmüş ve sonusa dek gözlerini Feo dünyasına kapatmıştı.Kinyn'den haber alamayan NeverMind'in içine doğmuştu sanki Kinyn'in ölümü o da günler sonra bu üzüntüye dayanamayarak Klerve Kasabası'ndaki Yer altı mağarasına giderek intihar etti ve Bu hikayede burada bitti.


NeverMind & Kinyn

arkadaşım bir etkinlik yapıyorsun oylamaya acıyorsun oyunculara neden tüm hikayeleri koymuyorsun oylamaya üsenmeden hikaye yazdık oylamaya sok ki cevabı oyuncu versin bu nasıl bi hareket ya hikayenin iyi ve ya kötü olduguna sen karar vereceksen oylamaya sunma 

Bir gün adana dört yoldan balcalı otobüsüne bindim şöför saati geciktirmiş.Bir gaza basıyor bir gaza basıyor, yandaki araba da müşterileri ona kaptırmamak için basıyor gaza ikisi yarış yapıyor resmen hızla giderkene araba frene bir bastı araba bayagı sendeledi öndeki koltukta oturan adam lag yapma amk diye bagırdı  sinirlice, dayı ne lagı dedim meraktan. Yav adrenalinden ne dicegimi bilemedim bizim oyunda donma oldugunda verdigim tepkiyi verdim dedi ne oynuyorsun dedim efsane ejderhalar mirası dedi hangi serverdesin bende oynuyorum dedim türk serveri dedi o şekilde tanıştık öyle AdaNa EjderHaSı otobüste öyle ahım şahım bir aşk hikayesi yok arada oyunda bigün vurdalya tarafında ot yolarken birtane insan gelip saldırdı bana baktım kesemicek morok atmaya başladı irtibat listeme baktım bu adanalı hemşerim online çagırdım geldi iki üc tane sivri icin şahkara attı orda benim gönlümü fethetti daha sonra sen 4 lvlsin kristal kömürü düşürdünmü hic magaradan acil lazım yer altı onuru icin dedi bende çıkarttım verdim 3 5 tane ihtiyacını giderince verirsin dedim bi baktım ben senden çok etkilendim hazır etkinlik var katılalım belki kazanır evleniriz seninle diye evlenme teklif etti  oyuncu arkadaşlarımızın onaylarını alıp ta yüzük sahibide olursak evlenmeye niyetliyiz inş.

♥sİmyacI♥♥♥AdaNa EjderHaSı♥

(08-02-2017, Saat: 01:59)- HeRa - Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Sayın Admin İçeriğe değilde, Uzun yazıya Önem Vermiş saygılarla )


Adalet..

(08-02-2017, Saat: 02:01)M3HM3T K Adlı Kullanıcıdan Alıntı:

(08-02-2017, Saat: 01:59)- HeRa - Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Sayın Admin İçeriğe değilde, Uzun yazıya Önem Vermiş saygılarla )


Adalet..

keşke biraz daha saçmalasaydık la en azından uzun gözükürdü yada milletin yazdıklarının aynısında parça parça alaydık en azından oylamaya girerdi.

(08-02-2017, Saat: 02:06)_Alone_ Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Oyun içinden cevabınızı almanıza rağmen neden foruma devam edersiniz ben hiç anlamam )

(08-02-2017, Saat: 02:06)_Alone_ Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Oyun içinden cevabınızı almanıza rağmen neden foruma devam edersiniz ben hiç anlamam )